Kalabalık bir ofiste tüm günü geçirmek, sağlık açısından pek çok noktaya dikkat etme zorunluluğunu da beraberinde getiriyor. Ofisteki özelikle bazı alanlar mikroplar için çok elverişli. Ancak ufak önlemlerle ofis hayatını daha hijyenik hale getirmek mümkün!
Ofisler ne kadar temiz görünseler de çok sayıda kişi bir arada çalıştığı için hijyen açısından dikkat edilmesi gereken mekanlar arasında yer alıyor. Yapılan araştırmalar ofislerde masa, klavye ve mouse, buzdolabı ve kupa gibi alan ve objelerin hijyen açısından son derece sorunlu olduğunu ortaya koyuyor. Temiz sandığımız pek çok yüzey aslında tuvaletlerden bile kirli olabiliyor.
ABD’de yapılan bir araştırmaya göre masalar ofislerde en çok mikroorganizmaya ev sahipliği yapan yerler. Örneğin, bir sabit telefon 25 binden fazla bakteri ve mantar türü içeriyor. Dahası masa yüzeyleri normalde kirli olduğunu sandığınız tuvaletlerden 7 kat daha fazla kirli. Kalemler, zımba ve benzeri ofis malzemeleri de kirli sandığımız pek çok alan ve objeden daha çok mikrop içeriyor. Eğer masanızı ofisteki diğer çalışanlarla paylaşıyorsanız kirlilik daha da artıyor. Yapılan diğer bir araştırmaya göreyse klavye ve mouse’lar santimetrekare başına 1500-3000 mikroorganizma bulunduruyor. Yani cidden çok kirli. Klavye ve fare sadece size aitse bu pek sorun değil. Ancak bunları biri ya da birileriyle paylaşıyorsanız onların bıraktığı mikroorganizmaların size bulaşması çok yüksek bir ihtimal. Üstelik bunların içinde hastalık yapıcı olanların da bulunması gayet olası.
Önlem almak için sabahları masanızı ve masadaki telefon, klavye, mouse ve diğer ofis eşyalarını antibakteriyel bir mendille temizlemeniz ciddi bir fark yaratır. Ayrıca yemeklerinizi masada yememeye çalışın. Yiyorsanız da sonrasında masayı güzelce silin. Yiyecek artıkları mikroorganizmaların çoğalmasını hızlandırır.
Araştırmalara göre hemen hemen bütün ofislerde olan ortak buzdolapları da kelimenin gerçek anlamıyla bakteri yuvası. Kapakları sürekli açılıp kapatılan bu buzdolaplarında içerideki hava yiyeceklerin bozulmadan kalabilmeleri için yeterince serin olamıyor. Ayrıca pek de iyi temizlenemedikleri için çok fazla yiyecek artığı barındırıyorlar. Bu da ofis buzdolaplarını hijyen açısından tam bir cehenneme dönüştürüyor. Bu nedenle bu tür bir buzdolabını kullanıyorsanız içine yerleştirdiğiniz yiyeceklerin buzdolabı yüzeyleriyle ya da diğer çalışanların yiyecekleriyle temas etmediğinden emin olun. Buzdolabında uzun süre kalan yiyeceklerinizi de tüketmeyin.
Ofisteki en kirli eşyalar arasında kupalar da yer alıyor. Kişisel kupanızı kullansanız bile gün içindeki aralarda kupanın içinde kalan sıvılar bakteri üretebiliyor. Bu yüzden her kullanım öncesinde kupaların doğru şekilde temizlenmesi şart. Daha tehlikelisi ise ortak kullanılan kupalar. Bunlarda bulunan bakteriler bir kişiden başka birine çok daha kolay bulaşabiliyor. En iyisi ya tek kullanımlık bardaklar ya da iyi temizlenmiş kendi kupalarınızı kullanmak. Ofiste ortak bardak kullanımı son derece sorunlu bir durum.
Herkesin dokunmak zorunda olduğu kapı kolları da mikropların en yoğun bulunduğu yerler arasında. Grip ve daha birçok hastalığın kapı kolları üzerinden bulaşabildiği bilimsel olarak kanıtlamış durumda. Yapılan araştırmalar insanların çok önemli bir kısmının el yıkama alışkanlığına sahip olmadığını hatta neredeyse yarısına yakının tuvaletten sonra bile ellerini yıkamadığını ortaya koyuyor. Bunu da göz önünde bulundurduğunuzda her şey daha korkunç hale geliyor.
Kapı kollarındaki mikroplardan uzak kalmanın en iyi yolu onlarla hiç temas etmemek. Elbette bu biraz zor. Bu nedenle gün içinde ellerinizi sık sık yıkamayı ya da antibakteriyel jel ya da mendillerle temizlemeyi deneyebilirsiniz.